Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AKP meclis grup toplantısında konuştu. İdlib’e “bir gece ansızın gelebiliriz” dedi. Rusya ise böyle bir şeyin “en kötü senaryo olacağını” söyledi.
Suriye Ordusu’nun 24 Ocak’ta İdlib’e başlattığı yoğun operasyon, Türkiye ile Rusya arasında diplomatik görüşmelerin artmasına neden olmuştu. Türkiye’nin İdlib’de bulunan 12 gözlem noktasından bazıları, Suriye Ordusu’nun girdiği bölgelerde kaldı. Operasyona tepki gösteren Erdoğan, daha önce, Suriye Ordusu Şubat sonuna kadar girdiği yerlerden çekilmezse, Türkiye’nin gerekeni yapacağını söylemişti.
“Bir gece ansızın gelebiliriz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan grup toplantısında yeniden İdlib meselesi üzerinde durdu. Türkiye ve Rusya’nın sahada yapılan görüşmelerde istediklerini alamadıklarını söyledi. Ancak Türkiye’nin harekat planlarının hazır olduğunu belirtti.
Erdoğan “İdlib’de rejimin saldırganlığını sona erdirip Soçi muhtırası sınırlarına çekilmesi için son günlere giriyoruz. Artık son ikazlarımızı yapıyoruz. Her ne kadar görüşmeler devam edecek olsa da masada bizim istediğimiz yerin çok uzağında olunduğu bir gerçektir. Türkiye İdlib konusunda kendi harekat planlarını uygulamak üzere her türlü hazırlığını yapmıştır. Her operasyonda olduğu gibi bu konuda da ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ diyoruz. İdlib Harekatı, bir an meselesidir. ” dedi.
Rusya: En kötü senaryo olur
Rusya’dan ise cevap gecikmedi. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov gazetecilere açıklama yaptı. Erdoğan’ın İdlib ile ilgili sözlerine değindi.
Peskov, “Eğer İdlib’deki terörist gruplara yönelik bir operasyondan bahsediyorsak, bu Soçi anlaşmalarına uygun olur çünkü ciddi miktarda silah ve mühimmata sahip bu terörist grupların etkisiz hale getirilmesi Türkiye’nin sorumluluğunda. Ancak eğer Suriye’de meşru hükümete ve Suriye ordusuna yönelik bir operasyondan bahsediyorsak, bu olabilecek en kötü senaryodur” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da bugün yaptığı bir basın toplantısında konuştu. Moskova’nın Türk heyetle yapılan görüşmede görüşmede iki ülkenin liderleri arasında İdlib’e ilişkin varılan anlaşmaların nasıl uygulanacağına dair bir anlaşmaya varmadığını belirtti.
